‘E-ticaret alışverişi demokratikleştirdi’
‘E-ticaret alışverişi demokratikleştirdi’ Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. H. Kemal Suher, e-ticaretin en büyük avantajının alıcı ve satıcı arasındaki iletişimi eşitleyerek daha demokratik hâle getirmesi olduğunu bildirdi. E-ticaretin tüketiciyi alıcı-satıcı ilişkisinde daha eşit bir konuma getirdiğini belirten Suher, “Tüketici e-ticaret ile artık ürünler hakkında daha fazla bilgiye sahip. Sosyal medya ve internet bu […]
‘E-ticaret alışverişi demokratikleştirdi’
Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. H. Kemal Suher, e-ticaretin en büyük avantajının alıcı ve satıcı arasındaki iletişimi eşitleyerek daha demokratik hâle getirmesi olduğunu bildirdi. E-ticaretin tüketiciyi alıcı-satıcı ilişkisinde daha eşit bir konuma getirdiğini belirten Suher, “Tüketici e-ticaret ile artık ürünler hakkında daha fazla bilgiye sahip. Sosyal medya ve internet bu kadar yaygın olmadan önce satın almayı düşündüğümüz ürünle ilgili bilgiyi sadece gittiğiniz mağazada satıcıdan öğreniyorduk. Şimdi oturduğumuz yerde milyonlarca ürün bizim için değerlendirilip listeleniyor. Tüketicinin bilgilenmesi, bu bilgiye göre hareket ederek hangi ürünü ne şekilde alacağına karar vermesi çok daha demokratik hâle geldi” dedi
E-ticaret sektörü, sahip olduğu potansiyel göz önüne alındığında gerek küresel ticaret hacmi gerekse yarattığı katma değer ve erişilen yeni pazarlar sayesinde dijital ekonominin önemli bir unsurunu oluşturuyor. Bununla beraber, uzaktan ticaret ile gelir dağılımı tüm Anadolu’ya yayılabilirken, coğrafyadan bağımsız olarak gelir adaleti sağlanabiliyor.
TÜSİAD ve Deloitte’un hazırladığı ‘E-ticaretin öne çıkan başarısı, tüketici davranışlarında değişim ve dijitalleşme’ raporuna göre, 2020 yılı sınır ötesi e-ticaret hacmi 1 trilyon dolar olan beklentiyi aşarak 1.5 trilyon dolar olarak kaydedildi. Bu hacmin 2026 yılında küresel düzeyde 4.82 trilyon dolara ulaşması bekleniyor.
Öte yandan, dünya genelinde Ocak 2021 itibarıyla internet kullanıcısı sayısı 4,66 milyar olurken küresel internet penetrasyonu yüzde 59,5 seviyesinde olarak kayıtlara geçti. İnternet penetrasyonunun yaygınlaşmasının, mobil kullanıcı sayısının artışı, sosyal medya platformlarının aktif kullanımı ve pazaryerlerinin artan kullanıcı sayısı, e-ticaretin hızla gelişmesine destek olduğu belirtiliyor.
‘TÜKETİCİ ÜRÜN HAKKINDA DAHA FAZLA BİLGİYE SAHİP’
E-ticaretin tüketiciyi alıcı-satıcı ilişkisinde daha eşit bir konuma getirdiğini belirten Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. H. Kemal Suher, “Tüketici e-ticaret ile artık ürünler hakkında daha fazla bilgiye sahip. Sosyal medya ve internet bu kadar yaygın olmadan önce satın almayı düşündüğümüz ürünle ilgili bilgiyi sadece gittiğiniz mağazada satıcıdan öğreniyorduk. Şimdi oturduğumuz yerde milyonlarca ürün bizim için değerlendirilip listeleniyor. E-ticaret ile eskiye nazaran tüketicinin eline daha fazla güç geçti. Tüketicinin bilgilenmesi, bu bilgiye göre hareket ederek hangi ürünü ne şekilde alacağına karar vermesi çok daha demokratik hâle geldi. Bu pazarlama anlayışı 80’li yıllardan itibaren vardı ancak e-ticaret ile bu ideal daha fazla gerçekleşmiş oldu. Tüketici ve satıcı arasındaki iletişim daha eşit bir hâle geldi” dedi.
Prof. Dr. Kemal Suher, e-ticaretin tüketici için en büyük avantajlarından birinin de iade süreçlerindeki kolaylık olduğunu vurgulayarak, “Eskiden satın aldığınız ürün, sonrasında beğenmeseniz bile elinizde kalıyordu. E-ticaret sistemi ve platformlar, tüketiciye beklentilerini karşılamayan veya beğenmedikleri ürünü koşulsuz iade edebilme seçeneği sunuyor. Satıcı ile alıcı arasındaki ilişkinin daha demokratik bir hâle gelmesinden kastettiğim bu. Alışveriş süreci daha pratik ve daha rahat yönetilebilir hâle geldi” ifadelerini kullandı.